ABD Dışişleri Bakanı Blinken, daha geniş çaplı normalleşmenin devam etmesi için Gazze'de sükunetin sağlanması ve Filistin devletine giden yolun açılması gerektiğini kaydetti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington ve Riyad'ın nükleer enerji, güvenlik ve savunma alanlarında işbirliğine ilişkin bir dizi anlaşma imzalamaya çok yakın olduklarını söyledi.
Bu anlaşma, Suudi Arabistan ve İsrail ile yapılan daha geniş bir normalleşme anlaşmasının parçası olarak görülüyor.
Blinken, daha geniş anlamda normalleşmenin devam etmesi için Gazze'de sükunetin korunması ve bir Filistin devletinin yolunun açılması gerektiğini kaydetti.
Temsilciler Meclisi'nde konuşan Blinken, anlaşmaların sonuçlandırılmasının “haftalar sürebileceğini” söyledi.
Blinken, “Bu anlaşmalar prensipte sonuçlandırılmaya çok yakın. Elbette bunların gözden geçirilmesi gerekecek, hazır olduklarında bunları Kongre'ye sunacağız, ancak gerçekte bunları sonuçlandırmamıza haftalar kaldı” dedi.
Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Filistin devleti kurma planlarını defalarca reddetmesi nedeniyle daha geniş bir anlaşmaya varmanın zor olduğu söyleniyor.
Washington, ateşkes sağlayacak bir rehine anlaşması yoluyla Gazze'de sükuneti yeniden sağlamaya çalışırken Blinken, İsrail için bir seçim anının yaklaştığını söyledi.
“Şu ana kadar bu, İsrail için varsayımsal veya teorik bir soruydu. ABD ile Suudi Arabistan arasındaki anlaşmaları tamamladığımızı varsayarsak, bu varsayımsal veya teorik soru, öyle ya da böyle cevaplamak zorunda kalacakları gerçek bir soru haline gelecektir. daha fazlası,” dedi Blinken.
Blinken, ABD ile Suudi Arabistan arasında olası bir sivil nükleer anlaşmanın Riyad'ı uranyum zenginleştirme veya kullanılmış yakıtın yeniden işlenmesine ilişkin “altın standart”tan vazgeçmeye zorlayıp zorlamayacağı sorusuna net bir yanıt vermedi.
Blinken, Washington'un herhangi bir sivil nükleer anlaşmada yabancı ülkenin “altın standardı” ve BM nükleer kurumuna daha fazla doğrulama aracı sağlayan “ek protokolü” kabul etmesini istediğini söyledi ancak Suudi anlaşmasının her ikisini de kapsayacağına dair söz vermedi.
7 Ekim saldırısından önce ABD, İsrail'le ilişkileri normalleştirmek için Suudilerle üçlü müzakereler yürütüyordu. Bu anlaşma, Riyad'ın ABD güvenlik taahhütlerini ve ABD nükleer işbirliğini elde etmesini öngörüyordu. Washington yönetimi şimdi Riyad'la ayrı bir yolda görüşmeler yürütüyor.