Günümüzde hareketsizlik, yüksek kalorili gıdaların tüketimi, şeker ve fruktoz içeren sıvı gıdaların aşırı tüketimi nedeniyle obezite ve buna paralel olarak diyabet görülme sıklığı hızla artmaktadır. Endokrinoloji ve Metabolik Hastalıklar Uzmanı Dr. Esra Tutal, diyabetin Türkiye'de ve dünyada milyonlarca insanı etkilediğini söyledi.
“SUSUZLUK GÖRÜLEBİLİR”
Şeker hastalığının belirtilerine değinen Uzman Dr. Dr. Tutal, şunları söyledi: “Susuzluk, çok su içmek ve sık idrara çıkma, kilo kaybı, tekrarlayan enfeksiyonlar, el ve ayaklarda uyuşma ve ağır vakalarda koma diyabetin başlıca belirtileridir. Diyabet kronik, yaşam boyu süren bir hastalıktır. Tedavi ile kan şekeri normal sınırlara getirilebilir. Kan şekerinin normal sınırlarda olması kişiyi şekerin olumsuz sonuçlarından korur. Şeker hastalığını azaltacak ilaçların derhal ve düzenli kullanılması gerekiyor” dedi.
“KRONER ARTER VE İNME RİSKİNİ 2-4 KAT ARTTIRIYOR”
Uzmanlar ayrıca diyabetin koroner kalp hastalığı ve felç riskini 2-4 kat artırdığını söyledi. Dr. Tutal, “Diyabet zamanla kalpte, damarlarda, gözlerde, böbreklerde ve sinirlerde yapısal değişikliklere yol açabiliyor. Aynı zamanda kronik böbrek hastalığının da en önemli nedenlerinden biridir” dedi.
“İŞ YERİNDE SAATLERCE HAREKETSİZ OLMAYIN”
Uzman aşırı kilonun diyabeti teşvik ettiğini söyledi. Dr. Tutal, “İş yerinde uzun saatler boş oturmayın. Özellikle ofiste saatlerce oturmak diyabet riskini artırıyor. Fiziksel olarak aktif olmaya dikkat edin, haftanın en az 5 günü, en az 30 dakika düzenli yürüyüş yapmaya özen gösterin. Yağ oranı düşük, kalorisi düşük ve lif oranı yüksek yiyecekleri seçin. “Meyve, sebze ve tüm gıdaları sık sık tüketin” dedi.
“DİYABETTE TEDAVİ YÖNTEMLERİ”
Uzmanlar, hastalığın türüne göre diyabet tedavi yöntemlerinin farklılık gösterebileceğini söyledi. Dr. Tutal şu bilgileri paylaştı:
“Tip 1 diyabette insülin tedavisiyle birlikte tıbbi beslenme tedavisinin de titizlikle uygulanması gerekiyor. Hastanın beslenmesi, insülin dozu ve doktorun önerdiği plana göre diyetisyen tarafından planlanır. İnsülin dozunun besinlerdeki karbonhidrat miktarına göre ayarlanabildiği karbonhidrat sayma uygulaması ile tip 1 diyabetli kişilerin hayatı çok daha kolay hale getirilebiliyor. Tip 2 diyabetli kişilerde tedavi genellikle hücrelerin insülin hormonuna duyarlılığını artırmak veya insülin hormonunun salınımını doğrudan artırmak için oral antidiyabetik ilaçların kullanımını ve ayrıca bir beslenme rejiminin sürdürülmesini içerir. Diyabetle ilgili hususlara ve önerilen tedavi ilkelerine uyulmadığı takdirde, yüksek kan şekeri düzeyleri başta nöropati (sinir hasarı), nefropati (böbrek hasarı) ve retinopati (beynin retinasının hasar görmesi) olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açmaktadır. Bu nedenle eğer şeker hastası iseniz düzenli kontrollerinizi yaptırmayı unutmayın.” (İHA)
Seçil Erzan hakkında yeni karar
YSK'dan yayın yasağını ihlal eden kanallara suç duyurusu
Müdür yardımcısı ile hastane teknisyeni arasında yumruklu kavga!