Patronun ayarladığı arabulucu anlaşması geçersiz sayılacak
Son zamanlarda yaygınlaşan arabuluculuk sistemi ile uzun sürecek davaların önüne geçilmektedir. Bazı işverenler, bireysel veya toplu işten çıkarmalara aracılık etmeyi tercih eder.
Bazı kötü niyetli işverenler için ise işçinin arabulucuyu görmeden imzaladığı sözleşmeler veya doğrudan işbaşında yapılan arabuluculuk toplantıları süreci karartıyor.
İşçilere fesih nedeniyle alacaklarının sadece bir kısmı ödenirken, işçi alacaklarının tamamı uzlaşma tutanağının sonunda yer almakta ve “dahil olmak üzere hiçbir hak talep edemeyeceklerini” kabul etmişlerdir. işe iade davaları, diğer ücret ve işçilik kredileri bakımından”.
İşe iade davası açamayan işçiler, konuyu mahkemeye taşıdı.
Arabuluculuk sürecini başlatmak isteyen patronlara, Bölge Adliye Mahkemesi’nden kötü haber geldi. Aynı işte çalışırken işten çıkarılan çalışanlar, patronun kurduğu arabuluculuk bürosuna götürüldü.
Ombudsman raporunu ofis binasının farklı katlarında tüm işçiler imzaladı.
İşe iade davası açamayan bazı işçiler yargıya başvurdu. Mahkeme, işçilerin itirazını reddetti. Temyiz kararı çıkınca müdahale eden Bölge Adliye Mahkemesi bir önceki hükme imza attı.
“Dava yasağı getirilmesine çalışıldığı anlaşılıyor”
Kararda davacının somut uyuşmazlıkta isteğe bağlı arabulucuya bir dilekçesinin bulunmadığı, çok sayıda işçinin davalının bulunduğu meydanda aynı blokta aynı blokta farklı bir plana göre belge imzalamak zorunda kaldığı görülüyor. işverenin bulunduğu tazminat ve alacaklara ilişkin olarak delil oluşturulması ve dava yasağı getirilmesine çalışıldığı anlaşılmaktadır.” denildi.
“Alınan işlemler geçerli gönüllü arabuluculuk faaliyeti sayılamaz”
Kararda, tüm bu işlemlerin, arabuluculuk ve müzakere başvurusunun usulüne uygun yapılmadığı ve mevzuat hükümleri çerçevesinde arabuluculuk anlaşma belgesinin düzenlenmediği sonucuna varıldığı belirtildi:
“Dolayısıyla, dava tarihinde taraflar arasındaki işlemler, 2012 sayılı kanun hükümleri dikkate alınarak gerçekleştirilir. 6325, geçerli isteğe bağlı arabuluculuk faaliyeti olarak nitelendirilemez. kanun hükümleri çerçevesindedir. Arabuluculuk yükümlülüğünün dava tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği dikkate alınarak davanın konusu da ele alınır. Hukuken geçerli bir anlaşmanın varlığının kabul edilmesi, geçersizliğin ise “arabuluculuk faaliyeti sonunda üzerinde anlaşmaya varılan konularda kovuşturulamaz” olması nedeniyle davanın reddinin dosyanın kapsamına uygun olmadığı anlaşılmaktadır. iş ilişkisinin sona ermesi ve yeniden işe alım talebinin işin esasına girilerek alınması gerekir.