Uzmanlar, İran'ın İsrail'le olan gölge savaşında gerilimi artırmaya ve kuralları değiştirmeye hazır olduğuna dair bir mesaj gönderdiğine inanıyor.
İran'ın Pazar akşamı İsrail'e düzenlediği hava saldırısı, daha önce İsrail'le doğrudan karşı karşıya gelmeyen İran'ın yaklaşımında bir değişikliğe işaret ediyor.
İran saldırısının ardından gözler İsrail'in tepkisine çevrildi. Washington bölgedeki gerilimi azaltmak için diplomatik önlemler arıyor ancak İsrail'in yeni bir askeri operasyon başlatıp başlatmayacağı henüz bilinmiyor.
İran, Nisan ayı başında Suriye'deki konsolosluk binasının düşürülmesine misilleme olarak İsrail'e 300'den fazla seyir füzesi ve insansız hava aracıyla (İHA) saldırı düzenlediğini açıklamıştı.
İsrail, İran'ın fırlattığı İHA ve füzelerin neredeyse tamamının füze savunma sistemi tarafından vurulduğunu bildirdi.
Saldırıda Nevaim'deki İsrail askeri üssünün altyapısının hasar gördüğü ancak üssün işlevsel olduğu iddia edildi.
İran Devrim Muhafızları operasyonun başarılı olduğunu duyurdu.
ABD Barış Enstitüsü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Merkezi direktör yardımcısı Mona Yacoubian, İran'ın Suriye'deki saldırıya misilleme yapmak ile İsrail'in yeni bir askeri harekâtını kışkırtmaktan kaçınmak arasında bir denge bulmayı başardığına inanıyor.
Yacoubian'a göre, “Bu noktada her iki ülke de zafer ilan edebilir ve özellikle İsrailli siviller öldürülmediği için işler sakinleşebilir.”
İsrail'de kabine ikiye bölündü
Öte yandan dünya hâlâ İsrail'in pazar günü topladığı savaş kabinesinin sonucunu bekliyor. Hükümetteki katı görüşlüler İran'a yanıt verilmesi yönünde baskı yaparken, diğerleri ise İsrail'in Arap ortaklarıyla büyüyen bağlarını güçlendirmeye odaklanması gerektiğini söyleyerek itidal çağrısında bulundu.
Savaş kabinesi üyesi Savunma Bakanı Benny Gantz, “Bölgesel bir koalisyon kuracağız ve İran'dan bedelini bize uygun bir şekilde ve zamanda toplayacağız.” dedi.
Uzmanlar, İran'ın İsrail'le olan gölge savaşında gerilimi artırmaya ve kuralları değiştirmeye hazır olduğuna dair bir mesaj gönderdiğine inanıyor.
İsveç Savunma Üniversitesi'nden stratejik danışman Magnus Ranstorp, saldırıyla ilgili olarak “Bu, İsrail'in kuralları ihlal etmesi halinde bunun sonuçlarının olacağına dair bir uyarıdır” dedi. değerlendirmesini yaptı.
Gelişmeler, Gazze'deki savaşın bölgesel bir savaşa yol açabileceği yönündeki korkuları daha da artırdı.
İran ise bölgede topyekün bir savaş istemediğini iddia ediyor. Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahian, İran'ın saldırıya uğramadığı sürece “savunma operasyonlarına devam etme niyetinde olmadığını” söyledi.
İran, hava saldırısının sivilleri veya ekonomik bölgeleri değil, Şam saldırısına katılan İsrail tesislerini hedef aldığını söyledi.
Washington bölgesel savaş istemiyor
Yacoubian'a göre ABD'nin gerilimin daha fazla tırmanmasını önlemede kritik bir rolü var.
İsrail düşünce kuruluşu Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nün İsrail-ABD araştırma programına başkanlık eden Eldad Şavit, İsrail'in daha fazla askeri operasyona katılmasının ABD dahil müttefikleri arasında pek popüler görünmediğini söylüyor.
Nitekim Beyaz Saray ulusal güvenlik sözcüsü John Kirby, ABD Başkanı Joe Biden'ın bölgesel çatışmanın tırmanmasını veya İran'la “daha geniş bir savaş” istemediğini ve “kişisel olarak konunun diplomat boyutu üzerinde çalıştığını” söyledi.
Hamas ile İsrail arasındaki savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana İran destekli gruplar öne çıktı ancak İran doğrudan herhangi bir eylemde bulunmadı. Lübnan'daki Hizbullah İsrail'in kuzeyine roket fırlatırken, Yemen'deki Husiler Kızıldeniz'deki Batılı gemilere saldırdı.
Carnegie Orta Doğu Merkezi Direktörü Maha Yahya, Tahran'ın artık vekillerine güvenmeden “çıtayı yükseltmeye istekli” olduğunu değerlendirdi.
Yahya, “Bunun olacağına dair yeterince uyarıları vardı ve sanırım (dronların ve füzelerin) İsrail topraklarına ulaşmadan düşürüleceğini biliyorlardı” dedi. dedi.